Yerel yönetimlerde hizmetin niteliğini belirleyen şey çoğu zaman sadece bütçeler ya da projeler değildir; arka planda, görünmeyen ama etkisi derinden hissedilen bir başka unsur daha vardır: Siyasi uyum.

Ne yazık ki Tekirdağ’ın en dinamik ilçelerinden biri olan Çerkezköy, bugün bu uyumsuzluğun ağır bedelini ödüyor.

Candan Yüceer ile Vahap Akay arasındaki çekişme, kimileri için sadece iki CHP’li ismin siyasi rekabeti gibi görünebilir.

Ancak mesele, sadece koltuk yarışı değil; bu çekişme, doğrudan sokaklara, kaldırımlara, musluklardan akan suya ve ilçenin günlük yaşamına yansımış durumda.

Pek niyet okumayı sevmem.

Lakin görünen o ki; bir taraf yereldeki hizmet eksikliğiyle rakibini boğmaya çalışırken diğer taraf ise haykırarak asıl failin rakibi olduğunu göstermekte.

Çerkezköy mü?

Çerkezköy de ne yapsın bu arada akmayan suyun hatta aksa da çamurlu akan suyun derdiyle dertlenmekte.

Ulaşımdaki sıkıntıyla cebelleşmekte.

Park yeri bulamazken şimdi de park ücreti tartışmalarında gününü geçirmekte.

...

Bildiğiniz üzere 31 Mart 2024 seçimlerinde her iki isim de Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylık sürecine girmişti.

Aday belirleme süreci parti içinde kırılmalara neden olmuş, nihayetinde Candan Yüceer CHP’nin adayı olmuş ve seçimi kazanmıştı.

İşte o günden bugüne Vahap Akay ile Yüceer arasında soğuk bir savaş yaşandığı iddiaları, artık söylenti sınırlarını çoktan aşmış durumda.

Aslında bu soğuk savaş kimine göre Akay'ın ilçe başkanlığı döneminden başlayan bir savaş olduğunu söylese de bizi ilgilendiren şey, başlangıcından ziyade sonucu sanki diyebilirim.

Geçen günlerde hepiniz medyada görmüşsünüzdür.

Çerkezköy Belediye Başkanı Sayın Vahap Akay muhtarlarla yaptığı kahvaltı buluşmasında bazı açıklamalar yapmış ve bu açıklamalarında sayısal veriler vererek özellikle TESKİ üzerine yoğun bir şekilde yüklenmişti.

Aslında açıklamalara bakarsanız sizler de gerilimi daha net bir şekilde göreceksiniz.

İlçede 300’ün üzerinde çözülmeyi bekleyen su patlağı olduğunu söyleyen Akay, defalarca Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne (TESKİ) çağrıda bulunulduğunu zikretmiş, otopark projeleri için gönderilen resmi yazılara ise henüz bir geri dönüş alınmadığını, vatandaşın beklentisinin basit olduğunu dile getirmişti.

Vatandaş için beklenti gerçekten de çok basit aslında:

Evinin önü çamur olmasın, arabasını park edebilsin, musluğundan temiz su aksın.

Bu kadar.

Buna karşılık Candan Yüceer, "Tüm ilçelere eşit hizmet götüreceğiz" diyerek siyasetin üzerinde bir belediyecilik anlayışı ortaya koymak istiyordu hatırlarsanız.

En azından zikrettiği şeyler bu şekilde.

Ancak sahadaki tablo, eşitlik değil, ihmali gösteriyor gibi geliyor.

Bunu da sizlere bırakıyorum.

...

Velhasıl Çerkezköy, adeta arada kalmış bir ilçe görüntüsü veriyor.

Büyükşehir ile ilçe belediyesi arasında yaşanan bu kırgınlık ya da çekişme, halkın sorunlarına geç çözüm üretilmesine neden oluyor.

Oysa ikisi de aynı partiden, aynı tabandan gelen, aynı seçmen kitlesine hitap eden iki isim.

Ama bu tabloya bakınca, insan "aynı partiden olmasalardı ne olurdu?" sorusunu da sormadan edemiyor.

Vatandaş, belediye başkanlarından siyasi restleşme değil, masa başında birlikte çözüm üretmelerini bekliyor.

Söz düellosu değil, asfalt dökülmesini;

Yazışma değil, iş yapıldığını görmek istiyor.

...

Çerkezköy, bölgenin parlayan yıldızı olmaya adayken, bu çekişme yüzünden kendi potansiyelini kullanamaz hale gelmiş durumda.

Artık bu kısır döngü sona ermeli.

Çünkü bu kavganın kazananı kim olursa olsun belli ki çok kaybedeni olacak: Çerkezköy halkı.

...

Vatandaş ne mi istiyor?

Tekrar edeyim ki akılda kalsın.

Nüfus yoğunluğu gitgide artarken vatandaş artık ulaşım sorunu çözülsün istiyor.

Yeni yollar yapılmalı diyor mesela!

Alternatif yol üretilmezse kesinlikle önümüzdeki 4-5 yıl çok çok vahim bir durumda olacak diyor vatandaş.

Artık alt yapı meselesi kökten çözülmeli diyor vatandaş!

Son olarak da park yeri sorunu.

Çözüm olarak ücretli park sistemin çözüm olacağına inanmıyor vatandaş.

Mesela bizzat ben bu sistemin sadece tepkiler azalsın diye zaman kazanmak amaçlı olduğunu düşünüyorum.

Sebebi ise basit: Daha önce de bu cadde üzerinde ücretli park sistemi getirilmişti.

Lakin dava açılmış ve mahkeme bu sistemi durdurmuştu.

Şimdi soruyorum.

Bir emsal varken aynı sistemi tekrar getirmek sizce nedir?

Bile bile lades olmak mı?

Yoksa davadır şudur budur diyerek bir zaman kazanma projesi mi?

Hadi bu da size kalsın.

Sağlıcakla kalın.