Denize girmek 2 gün yasaklandı
Denize girmek 2 gün yasaklandı
İçeriği Görüntüle

Zafer Partisi Tekirdağ İl Sekreteri Naim Söylemezoğlu, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını yıllardır istismar eden CHP yönetimi, bugün geldiğimiz noktada milletin gözünde geri dönülmez bir kırılmaya imza atmıştır. TBMM çatısı altında kurulan ve doğrudan ya da dolaylı şekilde bebek katili Abdullah Öcalan’ın meşrulaştırılmasına, PKK’nın siyasallaşmasına ve Türk milletine diz çöktürme senaryolarına hizmet edecek olan bu sözde “Terörsüz Türkiye” komisyonuna CHP’nin de dahil olması, tarihî bir sapma değil, düpedüz ihanet çizgisine yürüyüştür.

Hepimiz biliyoruz ki, bu komisyonun adı ne olursa olsun, özünde bir “çözüm süreci” yeniden sahneye konulmak istenmektedir. Bu kez daha sinsice, daha makyajlı, daha dikkatli yürütülmek istenen bir teslimiyet projesiyle karşı karşıyayız. İşin en acı ve utanç verici tarafı ise, bu kirli masaya şimdi CHP’nin de gönüllü olarak oturmuş olmasıdır. Ey CHP yönetimi hani siz Atatürk’ün partisiydiniz? Hani siz Cumhuriyetin teminatıydınız? Hani siz halkçılığın, milliyetçiliğin, laikliğin ve bağımsızlığın savunucusuydunuz? Bugün oturduğunuz masa, apo denen alçak için kurulmuş bir masadır. Bugün sırt sırta verip politika ürettiğiniz kişiler, elleri şehit kanına bulanmış hainlerin siyasi uzantılarıdır. Ve bugün siz o masada yer alarak, yalnızca Türk milletine değil, kendi geçmişinize, kendi seçmen tabanınıza, Atatürk’ün aziz hatırasına ihanet ettiniz.
CHP’nin komisyona katılması ne anlama gelir? Bu komisyonun amacı, terörün siyasallaşması önündeki engelleri kaldırmaktır. Bu komisyona katılmak, “sorun silahla değil siyasetle çözülür” bahanesiyle bölücülüğün Meclis zeminine taşınmasına ortak olmaktır. Bu komisyona destek vermek, PKK’nın terör değil “hak arayan bir halk hareketi” gibi sunulmasına zemin hazırlamaktır. Ve en tehlikelisi bu masa, Apo denen şerefsizin cezaevinden çıkarılmasının ilk adımıdır. Tüm bu gerçekleri bile bile bu komisyona katılmak, millî duruşu terk etmek, ilkeleri çiğnemek ve şehitlerin kemiklerini sızlatmaktır. Biz Zafer Partisi olarak, bu komisyondan da, bu masalardan da, bu teslimiyetçi anlayıştan da nefretle uzak duruyoruz! Biz bu masayı kuranları da, o masaya sandalye çekenleri de, milletin vicdanına havale ediyoruz.

Biz kim miyiz? Biz, şehitlerimizin kanının hesabını sormadan hiçbir barışa razı olmayanlarız. Biz, Meclis’te terörle mücadele değil müzakere peşinde koşanları ifşa edenleriz. Biz, milletin değerlerini pazarlık masasına koymayan tek siyasi hareketiz. Ve biz, Atatürk’ün gerçek mirasçılarıyız. Bu millet, çözüm sürecinde yaşadığı ihaneti unutmadı. Habur rezaletini unutmadı. Çözüm süreci diye dağların nasıl silah ve mühimmatla dolduğunu, askerimizin nasıl pusulara kurban gittiğini, polisimizin nasıl hedef haline getirildiğini unutmadı. Şimdi aynı senaryoyu yeniden servis etmek isteyenlere sesleniyoruz: Türk milleti bu oyunu bir kez daha yutmaz. Türk milleti bir kez daha kandırılmaz. Türk milleti bu ihaneti unutmaz. Ve CHP’ye gönül vermiş, Atatürk çizgisinde kalmak isteyen, bu ihaneti içine sindiremeyen tüm vatanseverleri çağırıyoruz: Geliniz, bu milletin partisi olan Zafer Partisi’nde birleşelim. Geliniz, bu ihanete karşı omuz omuza duralım. Geliniz, Cumhuriyetimizi, milletimizi, bayrağımızı ve Atatürk’ün fikirlerini teslimiyet siyasetinden kurtaralım. Biz susmayacağız. Biz boyun eğmeyeceğiz. Ve biz kazanacağız. Zafer, Türk milletinin olacaktır.