Tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel başkanı Ümit Özdağ’ın yargılandığı davada duruşmayı takip eden Zafer Partisi Tekirdağ İl Sekreteri Naim Söylemezoğlu, yazılı bir açıklama yaptı.
Söylemezoğlu şöyle dedi: Silivri’de yalnız bir adam değil, Türklük yargılanıyor. Bugün, tarihe not düşülecek bir utanç gününün daha tanığı olduk. Adaletin gözlerinin bağlandığı, vicdanın sustuğu, milli duruşun zincire vurulmaya çalışıldığı bir duruşmaya, en ön sıradan tanıklık ettim. Sanık sandalyesinde Türk Milleti’ni savunduğu için cezalandırılmak istenen bir lider vardı: Sayın Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ.
Salona girdiğinde gözüm yüzüne takıldı. Evet, yorgundu. Evet, zayıflamıştı. Ama bir Bozkurt gibi ayaktaydı. Dimdikti. Sanki o soğuk salonda bir adam değil, Türk iradesi yürüyordu. Mahkeme salonuna bir lider değil, bir dava girdi. Konuşmaya başladığında salonun havası değişti. Sözleriyle rüzgâr estirdi, düşünceleriyle duvarları sarstı. Savunma değil, adeta bir milletin haysiyet beyanıydı söyledikleri. Çünkü o orada kendini değil, Türk Milliyetçiliğini savundu. Ancak gördüğümüz şey, bir yargılama değil; bir hesaplaşmaydı. Kayseri olaylarına dayatılan, ne idüğü belirsiz bir kâğıt parçasıyla, altı boş, imzasız, yazanın kim olduğu bile bilinmeyen bir üç satırlık notla Türk Milliyetçiliğinin lideri yargılanıyordu. Ne bir emir, ne bir yönlendirme, ne bir delil sadece siyasi hesap, sadece intikam kokan bir metin. Ve biz şunu bir kez daha açıkça gördük: Bu ülkede suç işleyenler dışarıda, vatanseverler içeride. Kadına şiddet uygulayanlar serbest, mafya bozuntuları televizyonlarda, uyuşturucu baronları sokaklarda, terör seviciler kürsülerde ama mesele Türklük olduğunda, mesele devletin bekası, sınır güvenliği, milli kimlik olduğunda işte o zaman düşman hukuku devreye giriyor. Ve biz buna pes diyoruz. Pes artık. Bu kadar da olmaz.
6 saat süren duruşmada Sayın Özdağ’ın sözleriyle hukuk yeniden dirildi. Ama ne yazık ki, kürsüdeki hakikat galip gelmedi. Savcı, ezberlenmiş bir cümleyle tutukluluk devam etsin dedi. Hâkim de adeta el kaldırır gibi kararını açıkladı: Tutukluluğa devam. Bugün bir insan değil, bir fikir tutsak edildi. Türk Milliyetçiliği Silivri’de duvara çarptı. Ama sanılmasın ki bu fikir o duvarlarda hapsolur. Sanılmasın ki Ümit Özdağ susturulunca Türk Milleti susar. Sayın Özdağ şu an tek kişilik bir hücrede, lağım kokusu içinde, yalıtılmış bir ortamda tutuluyor. Kimi cezalandırıyorsunuz. Gerçekleri söylediği için mi? Türkiye’nin geleceğini düşündüğü için mi? Yabancıya vatandaşlık dağıtmayın, sınırları koruyun, bu ülke Türk milletinindir dediği için mi? Bu mu adalet? Bugün bir hücrenin içinde yalnız kalan, aslında yalnızca bir insan değil; Türk kimliği, Türk onuru ve Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in özü olmuştur. Ve bu yaşananlar hepimize şunu hatırlatmalı: Adalet bir gün herkese lazım olur. Bugün sessiz kalanlar, yarın kendi sevdikleri için bağıracak yer ararlar ama bulamazlar. Bugün bakmayan gözler, yarın mahcup olur. Ümit Özdağ Türk Milleti için yargılanıyor. Ümit Özdağ sınırlarımızı düşündüğü için yargılanıyor. Ümit Özdağ Atatürk’ün emanetini savunduğu için yargılanıyor. Ama bilinsin ki: Bozkurtlar yalnız yürümez. Her zindan kapısında nöbetteyiz. Her susturulan cümlenin ardından binlercesini haykırırız. Her bastırılmak istenen iradenin ardından bir millet uyanır. Bugün Silivri’de Ümit Özdağ’a reva görülen bu adaletsizlik, yarının gençlerinin hafızasına kazınacaktır. Bu bir siyasi esarettir. Bu, bir milletin iradesine vurulmak istenen kelepçedir. Ama biz buradayız. Ve asla susmayacağız. Sayın Genel Başkanım, yalnız değilsiniz. Zindan sizi esir edemez, çünkü fikirler hapsedilemez. Silivri sizi susturamaz, çünkü millet sizi dinliyor. Size yapılan bu hukuksuzluk, aslında hepimize yapılan bir meydan okumadır. Ama bilinsin ki: Biz meydanı boş bırakmayacağız. Siz içeride ne kadar güçlü duruyorsanız, biz dışarıda o kadar gür sesle bağıracağız. Bu dava Türk Milletinin davasıdır. Bu dava vatandır, bayraktır, namustur. Ve biz bu davayı asla yere düşürmeyeceğiz. Hukuk gün gelecek, yerini bulacak. Ve adalet, bir gün Silivri’nin duvarlarını yıkacak.