Çerkezköy’e ilk defa kitap fuarı düzenlenecek. Kaymakamlık ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 17-23 Kasım tarihlerinde Pakize Narin Anadolu Lisesi’nin Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek olan fuarda çok sayıda yazar ile yayın evi de katılacak.
Fuarla ilgili yazılı açıklama yapan Hürriyetçi Eğitim Sen Tekirdağ Şube Başkanı Tuğrul Selimoğlu, Memur-Sen, TÜGVA, İHH, Cihannüma, AGD, ÇEGEDER’in de destek vermesine tepki göstermiş ve “Fuarın entelektüel rüzgârı yerine, bir cemiyet rüzgârı esiyor. Fuar değil cemiyet panayırı” çıkışı yapmıştı.
“BU FUAR, BİR PANAYIR DEĞİL; BİR KÜLTÜR VE MEDENİYET BULUŞMASIDIR”
Karakan, yaptığı yazılı açıklama ile Selimoğlu’na tepki gösterdi. Karakan, şöyle dedi: Bazı kişiler sendika sendika gezip sözüm ona “eleştiri” adı altında her şeyi karalamayı alışkanlık haline getirmiş. Şimdi de Çerkezköy’de kaymakamlığımızın himayesinde planlanan bir kitap fuarına “panayır” deme cüretinde bulunmuşlar. Bir defa şunu açıkça söyleyelim: Bu fuar, bir panayır değil; bir kültür ve medeniyet buluşmasıdır. Bu fuar, öğrencilerimiz için bir hafta kadar olsa bile bir nefes alma vakti, bir kitapla buluşturma zamanı olsun diye bir çabanın sonucudur. Bu fuar, ilçemizdeki gençlerimizi kitap ile buluşturabilmek için atılan bir adımdır. Bu atılan adımın olumlu taraflarını görmek yerine ideolojik saplantılarına gark olmuş kişi yahut kişilerin daima eksikliklere odaklanması iyi niyetle yapılan bir şey değil düpedüz hazımsızlıktır. Ayrıca bilinmelidir ki; TÜGVA, EDEP, İHH, CİHANNÜMA gibi kuruluşlar; bu toprakların manevi, milli ve kültürel damarlarını temsil eden yapılardır. Evet sadece bu vakıflar değildir bu iklimi güzelleştirmeye çalışanlar. Şüphesiz ki bu güzel bahçenin çiçekleri envai çeşittir. Acizane bu dört vakıf işte bu güzel çiçeklerden bazıları. Şimdi gel gelelim konumuza; bazı kişiler bu vakıflara karşı durmadan şikayette bulunmakta. İlçe kaymakamımızın himayesinde yapılan EDEP toplantılarına bile dil uzatacak kadar ileri gidebilmeyi huy edinmişlerdir. Bu kişiler şimdi de yine ilçe kaymakamımız ve de ilçe milli eğitim müdürümüz himayelerinde haftalardır uğraşılarak yapılmaya çalışılan 1. Geleneksel Kitap Fuarı için yine hadlerini aşarak "panayır" benzetmesi yapmışlardır. Yetmemiş kendisini de bir yandan belediye taraf olur diye bir kaç cümle ile süslenmiş, diğer yandan milliyetçilikten dem vurarak oradan bir şeylerin beklentisi içerisine girmiş. Her daim zıt sendikaların içerisinde şekillenen bir kişinin bu tarz beklentilerde bulunması da gayet tabî ve de doğaldır. Herkes bilsin ki; kitap, sadece kağıtla mürekkebin buluşması değil; değerle fikrin, gönülle kalemin buluşmasıdır. Bu ülkenin gençlerine okuma aşkı aşılayan, ilimle maneviyatı birleştiren bu kurumları dışlayarak çoğulculuktan bahsetmek, tam bir çelişkidir. Fuarı panayır ilan edenlerin derdi kitap falan değil, kendi ideolojik tekellerini kaybetme korkusudur. Tekrar etmem gerekirse, unutulmasın ki bu organizasyon, Çerkezköy Kaymakamlığı’nın himayesinde yapılmaktadır. Yani devletimizin bilgisi, onayı ve desteğiyle gerçekleşmektedir. Bu etkinliği hedef almak, dolaylı olarak kaymakamlığımızı ve kamu iradesini hedef almaktır. Bizler kimseyi dışlamıyoruz. Aksine, her görüşten insanın ortak bir değerde buluşmasını önemsiyoruz. Her görüş derken milli ve manevi değerlere sahip, devletinin ve milletinin sözde değil özde hizmetinde olan kişilerle elbet. Bizler elbette biliyoruz ki medeniyet dediğimiz şey, birlikte üretmekle inşa edilir; ayrıştırmakla değil. Lakin şunu da iyi biliyoruz: Kümese yardım için tilki çağrılmaz. Velhasıl; biz kitapla geldik, siz önyargıyla baktınız. Biz fuar dedik, siz panayır sandınız. Hadi hayırlısı o zaman.
