HEMOROİD NEDİR? TOPLUMDA GÖRÜLME SIKLIĞI VE TEMEL NEDENLERİ
Hemoroid, halk arasında "basur" olarak bilinen ve toplumun büyük bir kısmını etkileyen ciddi bir sağlık problemidir. Makat bölgesindeki toplardamarların genişlemesiyle oluşan bu rahatsızlık, iç ve dış hemoroid olmak üzere ikiye ayrılır. Op. Dr. Hüsamettin Bayraktar’a göre, toplumda her 2 kişiden 1’i hayatının bir döneminde hemoroid şikayeti yaşamaktadır. Uzun süreli kabızlık, hareketsiz yaşam tarzı, gebelik, aşırı ıkınma, yanlış tuvalet alışkanlıkları ve genetik yatkınlık gibi faktörler hemoroidin başlıca nedenleri arasında yer alır. Hastaların büyük bir kısmı utanma ya da ihmal nedeniyle doktora başvurmakta geç kalmaktadır. Bu da tedavi sürecini olumsuz etkileyerek cerrahi müdahale gerekliliğini artırmaktadır. Erken tanı, hastalığın ilerlemesini durdurmak ve yaşam kalitesini artırmak adına kritik öneme sahiptir. Hemoroid, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik etkiler de yaratır. Günlük aktivitelerde zorlanma, sosyal ortamlardan uzaklaşma ve yaşam kalitesinde düşüş bu etkiler arasında sayılabilir. Bu nedenle, utanmadan, çekinmeden bir uzman doktora başvurmak en doğru adım olacaktır. Özellikle makat bölgesinde ağrı, kaşıntı, kanama gibi şikayetler göz ardı edilmemelidir. Dr. Bayraktar, bu belirtilerin dikkate alınarak en kısa sürede uzmana başvurulmasının tedavide başarıyı artırdığını vurguluyor.
BELİRTİLER GÖZ ARDI EDİLMEMELİ: ERKEN MÜDAHALE HAYAT KURTARIR
Hemoroid hastalığında belirtiler genellikle hafif başlar ve zamanla şiddetlenir. Makat bölgesinde yanma, kaşıntı, dolgunluk hissi, dışkılama sırasında kanama ve şiddetli ağrı en sık rastlanan semptomlardır. Op. Dr. Hüsamettin Bayraktar, özellikle dışkılama sonrası tuvalet kağıdında fark edilen parlak kırmızı kanın ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Bu kanama bazen kansızlığa (anemi) yol açabilecek kadar sık olabilir. Ayrıca sürekli kaşınma ve ıslaklık hissi, hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürür. Bazı vakalarda dış hemoroid memeleri elle hissedilebilir veya dışkılama sırasında dışarı çıkabilir. Bu durum hastalar için hem fiziksel hem de psikolojik bir rahatsızlık kaynağıdır. Ancak en önemlisi, bu belirtilerin yalnızca hemoroide değil, makat kanseri gibi ciddi hastalıklara da işaret edebileceğidir. Bu nedenle doğru tanının mutlaka bir uzman hekim tarafından konulması gerekir. Dr. Bayraktar, “Belirtiler fark edildiği anda mutlaka bir genel cerrahi uzmanına başvurulmalı” diyerek erken tanının önemine dikkat çekiyor. Özellikle aile öyküsünde benzer hastalıklar olan bireylerin daha dikkatli olması gerektiğini ifade ediyor. Kendi kendine teşhis koymak veya internetteki bilgilere dayanarak tedavi yöntemleri denemek, hastalığın ilerlemesine neden olabilir. Sağlıklı bir yaşam için bu belirtiler hafife alınmamalıdır.
HEMOROİD TEDAVİSİNDE DOPPLER YÖNTEMİ VE CERRAHİ YAKLAŞIMLAR
Teknolojinin sağlık alanındaki gelişimi sayesinde hemoroid tedavisinde önemli yenilikler ortaya çıktı. İrmet Hospital olarak biz de hastalarımıza en modern ve konforlu tedavi seçeneklerini sunuyoruz. Özellikle ileri evre hemoroid vakalarında uyguladığımız cerrahi işlem olan hemoroidektomi ile hastalarımız kısa sürede sağlığına kavuşuyor. Ameliyat öncesi ve sonrası süreçleri titizlikle planlıyor, hastaların konforunu her zaman ön planda tutuyoruz. Cerrahi müdahale sırasında Doppler ultrason teknolojisini kullanarak hemoroidal arterlerin yerini hassas şekilde tespit ediyoruz. Bu sayede kan akışını en doğru noktadan kontrol ediyor, gereksiz doku hasarını önlüyoruz. Doppler destekli cerrahi yöntemler, operasyonun başarısını artırırken hastaların ameliyat sonrası ağrı ve komplikasyon riskini en aza indiriyor. Her hastaya özel tedavi planı hazırlayarak, sürecin tamamında hastalarımızı bilinçlendiriyoruz ve yaşam tarzı önerileri sunuyoruz. Böylece hem cerrahi müdahale hem de sonrasındaki iyileşme süreci çok daha etkili hale geliyor. Teknoloji destekli yöntemler sayesinde ağrı minimuma inerken, iyileşme süresi kısalıyor ve hastalar günlük yaşamlarına hızla dönebiliyor. Doğru yöntem, doğru zamanlama ve doğru hekimle hemoroid artık korkulacak bir hastalık olmaktan çıkmıştır.
HEMOROİDDEN KORUNMAK MÜMKÜN MÜ? BASİT AMA ETKİLİ ÖNLEMLER
Hemoroid, yaşam tarzında yapılacak bazı değişikliklerle büyük ölçüde önlenebilir. Op. Dr. Hüsamettin Bayraktar, korunma yöntemlerinin en az tedavi kadar önemli olduğunu vurguluyor. Günlük su tüketiminin artırılması, lif açısından zengin besinlerle beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak bu önlemlerin başında geliyor. Özellikle kronik kabızlığı önlemek, hemoroidin oluşum riskini büyük ölçüde azaltıyor. Tuvalette uzun süre oturmak ve aşırı ıkınmak, makat bölgesindeki damarlar üzerinde baskı oluşturur ve hemoroide zemin hazırlar. Bu nedenle tuvalet alışkanlıklarının gözden geçirilmesi önemlidir. Masa başında uzun süre hareketsiz kalmak da risk faktörlerinden biridir. Ara ara kalkıp hareket etmek, kan dolaşımını destekleyerek hemoroid oluşumunu engelleyebilir. Gebelik döneminde artan karın içi basınç nedeniyle anne adayları da risk altındadır. Bu dönemde düzenli doktor kontrolleri ve doğru beslenme alışkanlıkları ile risk minimize edilebilir. Ayrıca fazla kilolu olmak, hemoroid gelişimini tetikleyen önemli bir faktördür. Kilo kontrolü, yalnızca hemoroid değil birçok hastalığın önlenmesi açısından hayati önem taşır. Dr. Bayraktar, "Koruyucu sağlık önlemleriyle hemoroidin önüne geçmek, tedavi sürecine ihtiyaç duymadan sağlıklı bir yaşam sürmek mümkündür" diyerek bilinçli yaşam tarzının altını çiziyor. Hastalığın tekrarlamaması için tedavi sonrasında da bu önlemlerin devam ettirilmesi gerektiğini belirtiyor.