"Eğitimin bizim medeniyet dinamiklerimiz ve değerlerimiz çerçevesinde yeniden yapılandırılması ve çocuklarımızı mankurtlaştırarak intihara sürükleme cinayetine daha fazla gecikmeden müdahale edilmesi şart."
Aksi halde uçurumdaki kayıplarımız katar katar devam edecektir.
...
Bazen verdiğiniz anlık bir karar, kalan ömrünüzü değiştirebilir.
Hatta ve hatta sizden sonrakilerin de ömrünü de değiştirebilir.
İşte 4+4+4 sistemi de tam olarak böyle bir sistem.
...
Dünyanın hemen hemen her yerindeki çoğu toplum, okuyan kesim arttıkça daha modern, daha adaletli, daha medeni ülkeler olabileceklerini düşünürler.
"Haklı da olabilirler."
Kim bilir?
...
Fakat benim gördüğüm kadarıyla kesintisiz 12 yıllık eğitimin bizlere kazandırdıklarından çok kaybettirdikleri mevcut.
Düşünsenize güdülemesi düşük,
okuma yazmada sıkıntı yaşayan velhasıl zerre kadar okumak istemeyen bir ortaokul öğrencisi sırf kesintisiz 12 yıllık eğitim sebebiyle liseye gidiyor.
Yararlı mı olur ?
Zararlı mı olur?
...
Okulda gitgide artan şiddet haberleri,
Sınıf mevcutlarının artan nüfusla birlikte 40'lara, 50'lilere ulaşması,
Eğitimde istenen başarının bir türlü yakalanmaması...
Sizce kesintisiz 12 yıllık eğitimin bu saydıklarımız içerisinde bir payı yok mudur?
...
Mutsuz, huzursuz, yaptığı şeyi sevmeyen binlerce öğrencinin nasıl katkı vermesi düşünülüyor acaba?
Halbuki atalarımız ne güzel de söylemiş;
"Gönülsüz pişmiş aş ya karın ağrıtır ya baş"
Maalesef ama maalesef kesintisiz 12 yıllık eğitim, hem karın ağrıtıyor hem baş.
Bir yandan eğitim içerisinde kalite düşüklüğü ve şiddet gibi durumlarda parmak sahibi olurken diğer yandan da ülke ekonomisi ve işsizlik ile de rol sahibi olmakta.
Örneğin;
Hemen hemen her kuaförün camında kocaman "eleman aranıyor" yazısıyla karşılaşma ihtimaliniz gerçekten çok ama çok yüksek.
Yahut küçük ölçekli sanayiye bir adım atsanız her dükkanda eleman arandığını sizler de gözlerinizle görebilirsiniz.
Eleman aranmıyorsa, çalışanlar arasında illaki farklı milletlerden birileri vardır.
Kiminde bir Afgan
Kiminde Suriyeli
Kiminde Özbek
Kiminde Türkmen bir kişiye illa rastlarsınız.
İşte bu saydıklarımızla beraber 12 yıllık zorunlu eğitim, muhakkak ki küçük ölçekli sanayiyi ve esnafı olumsuz yönde etkilemektedir.
...
Geçmişten bugüne dek belki binlerce kişiyi çırak alarak belki usta, belki alanında iş sahibi yapan küçük ölçekli sanayi eşrafı artık yetiştirecek eleman bulamamakla karşı karşıya.
Geçenlerde bir iş bulma sitesinin müdürünün yaptığı açıklamaya denk gelmiştim.
O açıklamanın bir kısmında ise mavi yakanın gitgide yok olduğunu hatta ve hatta mavi yaka iş ilanlarının ortalama 45 gün sürdüğünden bahsetmişti.
Buna karşın beyaz yaka iş ilanlarının ise ortalama 25 gün sürdüğünü vurgulamıştı.
Maalesef işte anlık bir kararın sonucu yıllar sonra karşımıza acı bir şekilde çıkmaktadır.
...
Hepimiz biliyoruz ki, küçük ölçekli sanayi çökmeye başladığında işsizlik ve göç olayı hat safhaya ulaşmaktadır.
Ardından çarpık kentleşmeye, daha sonrasında da sağlık alanındaki sorunlara doğru kapı aralayacaktır.
Ve de tüm bu olanlar yaşanırken bu durumlara kayıtsız kalmayacak bir sorun daha ortaya çıkacaktır.
Güvenlik sorunu...
...
Velhasıl zorunlu eğitim ardından gelenleri sıralamaya olursak;
Ara eleman sorunu,
İşsizlik sorunu,
Göç sorunu,
Kent sorunu,
Sağlık sorunu,
Güvenlik sorunu.
.
.
.
Beka...