Zafer Partisi Tekirdağ’dan Özdağ açıklaması

Topaloğlu, şöyle dedi: 11 Haziran 2025 tarihinde Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ hakkında verilen mahkûmiyet kararı, hukuki değil siyasi niteliktedir. Kararın dayandığı iddianame, delil bütünlüğünden ve maddi olguların nesnel değerlendirilmesinden uzak; özensiz, eksik ve çelişkili unsurlar içermektedir. Sayın Özdağ’ın savunmasında da açıkça görüldüğü üzere, iddia edilen suçun yasal unsurları oluşmamış; ne TCK 216/1’de tanımlanan “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçu yönünden “açık ve yakın bir tehlike” unsuru ortaya konabilmiş, ne de söz konusu fiillerin hukuka aykırı olduğu ispatlanabilmiştir. Dahası, olaylara ilişkin lehine olan deliller, savcılık makamınca ya dikkate alınmamış ya da açıkça gizlenmiştir. Bu durum, CMK 160/2 ve 170/5 hükümlerinin açık ihlali anlamına gelmektedir. İddianamede yer verilen bazı sosyal medya paylaşımları, bizzat yargılama öncesinde ya takipsizlik kararı almış ya da olay tarihinden aylar sonra yapılmış paylaşımlardır. Kaldı ki, Sayın Özdağ’ın 30 Haziran 2024 gecesi ve 1 Temmuz sabahı yaptığı paylaşımlar, halkı sokağa değil, evlerine dönmeye ve sükunete çağıran açıklamalardır. Bu paylaşımların, halkı tahrik suçlamasıyla değerlendirilmesi, anayasal ifade özgürlüğü anlayışının açık bir ihlali ve siyasi cezalandırmanın göstergesidir. Bu yönleriyle 11 Haziran’da verilen karar, yalnızca bir kişiye yönelik değildir. Bu karar, düşünce özgürlüğünü, siyasal muhalefeti ve çok sesliliği hedef almıştır. Ülkemizin Anayasa’nın 2. maddesinde tarif edilen “demokratik hukuk devleti” ilkesine açıkça aykırıdır. Ancak hukukun üstünlüğüne olan inancımızı sürdürmekteyiz. 17 Haziran 2025 tarihindeki duruşma, bu vahim adaletsizliğin telafisi için önemli bir fırsattır. Savunma makamının ortaya koyduğu somut deliller ile usul ve anayasa ihlallerine ilişkin açıklamalar, Sayın Özdağ hakkında verilen kararın, üst mahkeme denetiminde bozulmasına neden olacak ölçüde ciddi hak ihlalleri içerdiğini göstermektedir. Bu davanın yalnızca Sayın Özdağ’ın değil, fikir ve ifade özgürlüğüne inanan tüm vatandaşların ortak meselesi olduğunu hatırlatıyor; adaletin tesis edileceğine olan inancımızı tekrar vurguluyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.