Çerkezköy

Omuz Ağrısı Günlük Yaşamı Sessizce Kısıtlayan Bir Sorun

İrmet Hospital’da göreve başlayan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Hüseyin Duhaır, omuz ağrısının çoğu zaman küçük bir problem gibi görülse de kişinin iş yaşamını, uyku düzenini ve hatta psikolojisini etkileyen önemli bir sağlık konusu olduğunu belirtti. Hastaların çoğunun, ağrı belirli bir seviyeye ulaşmadan doktora başvurmadığını ancak omuz ekleminin karmaşık yapısı nedeniyle küçük bir şikâyetin bile büyüyebileceğini dile getiriyor.

Omuz ağrısı, günlük yaşam hareketlerinin neredeyse tamamında kullanılan bu eklemin hassas yapısı nedeniyle çok sık ortaya çıkan bir şikâyettir. Pek çok kişi omuz ağrısını sadece kas yorgunluğu veya bir zorlanma olarak görse de bu rahatsızlık; yumuşak doku sıkışmasından eklem kapsülündeki sertleşmelere kadar uzanan geniş bir sebepler zincirine dayanabilir. Uzm. Dr. Hüseyin Duhaır, özellikle masa başında uzun süre çalışanların, omuzlarını istemeden de olsa öne doğru düşüren bir postür oluşturduklarını ve bunun eklem mekanizmasını zamanla bozduğunu hatırlatıyor. Sporla ilgilenen kişilerde ise hızlı ve kontrolsüz kol hareketlerinin tendonlarda mikro yırtıklara sebep olabildiğini söylüyor. Omuz ağrısının yalnızca fiziksel aktivitelerle sınırlı olmadığını; stres, yanlış uyku pozisyonu veya boyun bölgesinden yansıyan ağrıların bile bu bölgeyi etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Bazı hastaların ağrının basit geçeceğini düşünerek aylarca beklediğini, oysa bu sürede omuz ekleminde hareket kısıtlılığının belirgin şekilde artabildiğini ifade ediyor. Özellikle geceleri kolu yana açarken zorlanma, kıyafet giyerken acı hissetme veya eşyaları kaldırırken zayıflık hissetme gibi belirtiler, omuz dokularında ciddi bir problem olduğunun habercisi olabilir. Uzm. Dr. Hüseyin Duhaır’a göre, omuz ağrısını ciddiye almak hem erken iyileşmeyi hem de günlük yaşam kalitesini korumayı mümkün kılıyor.

DOĞRU TANIYA ULAŞMAK İÇİN KLİNİK DEĞERLENDİRME İLE TEKNOLOJİ BİRLİKTE KULLANILIYOR

Omuz ağrısı yaşayan bireylerin çoğu, ilk etapta ağrının kaynağını tahmin etmeye çalışsa da klinik değerlendirme olmadan doğru nedeni belirlemek neredeyse imkânsızdır. Uzm. Dr. Hüseyin Duhaır, ilk görüşmede hastanın hikâyesinin en az görüntüleme kadar önemli olduğunu belirtiyor. Çünkü omuz hareketlerinin hangi açıda ağrıya sebep olduğu, günlük alışkanlıkların nasıl olduğu ve şikâyetin hangi yaşta başladığı tanının temel taşlarını oluşturuyor. Uzm. Dr. Hüseyin Duhaır, fizik muayene sırasında omuz eklemine özel çeşitli testler yaparak kas gücünü, eklem stabilitesini ve tendonların işlevini değerlendirdiklerini söylüyor. Ancak omuz yapısının karmaşık olması nedeniyle bazı durumlarda ultrasonografi veya MR gibi görüntüleme yöntemlerinden yararlanmak gerekebiliyor. Ultrason, hareket eden dokuları anlık olarak gösterdiği için özellikle tendon sıkışması olan hastalarda büyük avantaj sağlıyor. MR görüntülemesi ise daha derin yapıları ayrıntılı göstererek rotator manşet yırtıkları gibi ciddi lezyonların tespit edilmesini kolaylaştırıyor. Uzm. Dr. Hüseyin Duhaır, doğru tanı konulmadan uygulanan tedavilerin geçici faydalar sağladığını, bu nedenle sürecin aceleye getirilmemesi gerektiğini belirtiyor. Hastayla birlikte tanıyı netleştirdiklerinde, tedavi yolunun hem daha kısa hem daha etkili olduğunu dile getiriyor.

FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON, OMUZ AĞRISINDA EN GÜÇLÜ TEDAVİ YAKLAŞIMLARINDAN BİRİ

Omuz ağrısında en etkili çözümlerden biri fizik tedavi ve düzenli rehabilitasyondur. Uzm. Dr. Hüseyin Duhaır, omuz bölgesinde sorun yaşandığında yalnızca ağrının yok edilmesinin yeterli olmadığını; kaybedilen fonksiyonun, hareket açıklığının ve kas dengesinin mutlaka geri kazanılması gerektiğini söylüyor. Fizik tedavi programları, kişiye özel oluşturulduğunda çok daha başarılı sonuçlar veriyor. Bazı hastalarda ağrı kontrolü için elektroterapi yöntemleri tercih edilirken, bazı hastalarda manuel terapi ile dokuların gevşetilmesi ve hareket açıklığının artırılması daha etkili olabiliyor. Uzm. Dr. Hüseyin Duhaır, omuz kaslarının uzun süre kullanılmaması durumunda çabuk güçsüzleştiğini ve bu nedenle egzersiz sürecinin tedavinin ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade ediyor. Rehabilitasyonun sabır gerektirdiğini, ancak düzenli uygulandığında omuzun eski gücüne ve esnekliğine kavuşabileceğini belirtiyor. Rotator manşet problemlerinde kasları güçlendirmeye yönelik özel egzersizlerin büyük fayda sağladığını, bu sayede pek çok hastanın cerrahiye gerek kalmadan iyileştiğini aktarıyor. Ayrıca yanlış uygulanan egzersizlerin omuzda yeni yaralanmalara yol açabileceğini, bu yüzden profesyonel yönlendirme eşliğinde ilerlemenin kritik olduğunu söylüyor. Uzm. Dr. Hüseyin Duhaır için omuz rehabilitasyonunun en önemli başarısı, hastanın omzunu yeniden güvenle kullanabilmesini sağlamasıdır.

OMUZ SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN BASİT AMA ETKİLİ GÜNLÜK ÖNLEMLER ALINABİLİR

Omuz sağlığını korumak, tedavinin tamamlayıcısı olduğu kadar yeni ağrıların önüne geçmek için de vazgeçilmezdir. Uzm. Dr. Hüseyin Duhaır, özellikle masa başında çalışan kişilerin omuzlarını öne düşürmemeye özen göstermesi gerektiğini belirtiyor. Bilgisayar ekranının göz hizasında olması ve omuzların rahat bir pozisyonda tutulması bile uzun vadede büyük fark yaratabiliyor. Gün içinde saatlerce aynı pozisyonda kalmak omuz kaslarını zorladığı için düzenli aralıklarla kısa germe hareketleri yapmak önem taşıyor. Spor yapan bireylerin ısınmadan yoğun hareketlere başlamasının sık karşılaşılan bir hata olduğunu, bunun tendonlara ani yük binmesine neden olduğunu hatırlatıyor. Ayrıca ağır çantaları tek taraflı taşımak omuz dengesini bozabildiği için mümkün olduğunca iki omzun eşit kullanılmasını öneriyor. Uyku pozisyonu bile omuz sağlığını etkileyebildiğinden, sürekli aynı omuz üzerine yatmanın bazı kişilerin şikâyetlerini artırdığını ifade ediyor. Uzm. Dr. Hüseyin Duhaır, omuz bölgesinde ortaya çıkan küçük sızlamaların bile zaman zaman başlangıç uyarısı olabileceğini, bu nedenle uzun süren ağrıların göz ardı edilmemesi gerektiğini söylüyor. Ona göre omuz sağlığının korunması, yaşam kalitesinin en görünmez ama en güçlü destekçilerinden biridir. Düzenli egzersiz, doğru duruş ve bilinçli hareket alışkanlıkları hem ağrıların azalmasını hem de omuzun daha güçlü ve dayanıklı olmasını sağlar.