"En son söyleyeceğim şeyi hemen başında söyleyeyim.
Kızılpınar kesinlikle mahalle statüsünden çıkarılmalı.
Aksi halde her şey için çok geç olabilir."
...
Çerkezköy büyüyor, ama güvenlik hâlâ yetmiyor...
Sanayi genişliyor, nüfus artıyor, yeni okullar açılıyor…
Ama bu büyümenin gölgesinde bir gerçek hâlâ maalesef göz ardı ediliyor:
Okul çevrelerinde güvenlik yetersiz.
Her gün yüzlerce öğrenci Kızılpınar, Veliköy ve Ambardere’deki okullara gidiyor. Kimisi akşam karanlık saatlerde eve dönüş yolunda.
İşte tam da sorun burada başlıyor.
Çoğu öğrencimizin, ne yazık ki karanlık sokaklardan, kontrolsüz yollardan, denetimsiz alanlardan geçişleri maalesef tehlikeye davetiye çıkarıyor.
'Kızılpınar’da tedirginlik,
Veliköy’de yalnızlık,
Ambardere’de karanlık'
Birçok okulumuzun etrafı akşam saatlerinde hâlâ karanlık.
Bu karanlık neticesinde güvenlik endişesiyle tedirginlik had safhada.
Bir de okul çıkışlarında okul etrafında kalabalık grupların oluşması olunca.
Tüm bu sorunlar bir araya geldiğinde muhakkak önemli bir güvenlik sorunu ortaya çıkmış oluyor.
Ambardere’ye baktığımızda ise yani "okullar bölgesine" baktığımızda hızla büyüyen yeni yerleşim alanlarının ortasında kalan okullar, hâlâ boş arazilerle çevrili. Bu durum özellikle kız öğrenciler için tedirgin edici bir ortam oluşturuyor.
Bu tabloyu değiştirmek için bazı adımlar atıldı.
İlçe Emniyet Müdürlüğümüz devriyelerini artırdı, Milli Eğitim okullarda güvenlik önlemlerini sıkılaştırdı, Kaymakamlık koordinasyon toplantıları düzenledi.
Ancak bu çabalar takdire değer olsa da, sahadaki tablo hâlâ tam anlamıyla düzelmiş değil.
..
'Gayret var, ama güç yetmiyor.'
Hiç şüphe yok:
Kıymetli kaymakamımızın öncülüğünde ilçe emniyet müdürlüğümüz, ilçe milli eğitim müdürülüğümüz bu meseleyi ciddiyetle ele alıyor.
Ambardere’ye yeni bir polis noktası kazandırılması, okul saatlerinde devriye düzeninin sıklaştırılması, öğrencilerin öğle aralarında dışarı çıkışlarının sınırlandırılması…
Bunların hepsi doğru ve yerinde adımlar.
Ancak maalesef yetmiyor.
Çünkü mesele sadece kurumların çabasıyla çözülecek kadar dar ve basit bir mesele değil.
Mesele büyüyen bir şehirde, sosyal denetimin zayıflamasıyla, mahalle duyarlılığının azalmasıyla doğrudan bağlantılı.
Yani bu sadece “resmî bir sorumluluk” değil; toplumsal bir seferberlik meselesi.
'Artık bir “şehir seferberliği” zamanı'
Okul güvenliği, sadece polis devriyesiyle değil; aydınlatmasıyla, kaldırım düzeniyle, veli bilinciyle, hatta esnafın dikkatiyle sağlanır.
Bu yüzden Çerkezköy’de artık herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor:
Belediye ve emniyet okul çevresindeki ışıklandırma ve yol güvenliği çalışmalarını öncelik sırasına almalı.
Ki bu durum gerçekten çok ama çok önemli.
İletişimde 5G lerin konuşulduğu bir iletişim çağında hala ve hala ilçemizde,bilhassa okullarımızın etrafında ve de okullarımızla şehir merkezi arasındaki yollarımızda MOBESE sıkıntısı aşikar.
Yol kenarı aydınlatmaları ise kesinlikle yetersiz.
Mahalle sakinleri, “gözlemci vatandaş” bilinciyle çevreyi gözetlemeli.
Veliler, okul idareleriyle daha güçlü bir iletişim içinde olmalı.
Emniyet, Kaymakamlık ve Milli Eğitim’in yürüttüğü koordineli çalışma desteklenmeli, genişletilmeli.
...
İlçemizde görev yapan emniyet mensuplarımıza, okul müdürlerimize, öğretmenlerimize ve de ilçemizin mülki amiri Sayın kaymakamımıza elbette bir teşekkür borcumuz var.
Onların gösterdiği gayret, duyarlılık ve de irade takdire şayan.
Ama unutmayalım:
Bu sorun sadece onların omzuna bırakılacak kadar küçük değil.
Toplumsal duyarlılık olmadan, güvenlik eksikleri giderilmeden, çocuklarımızın yolu tam anlamıyla “güvenli” olmayacak.
...
Çerkezköy artık küçük bir kasaba değil.
Büyüyen bir şehirde, en büyük ölçü güvenliktir.
Kızılpınar’ın, Veliköy’ün, Ambardere bölgesinin okullarındaki evlatlarımız sadece eğitim değil, huzurlu bir okul yolu da hak ediyor.
Bir milletin geleceği, okul duvarlarının içinde değil; okulun kapısından çıkıp evine dönebilen her çocuğun güvenli adımlarında gizlidir