Her mahallenin bir kalbi vardır. O kalp bazen bir telefonun ucunda, bazen bir belgenin köşesinde, bazen de bir vatandaşın duasında atar. İşte o kalbin adı, muhtardır.
Bir mahallenin sabahı çocukların okul servisine yetişme telaşıyla, esnafın kepenk açma sesiyle, fabrikanın sireniyle başlar. Herkes kendi gündemine koşarken, birileri çoktan sahadadır. Mahallesinin nabzını tutan, halkın sesiyle devletin gücünü buluşturan o isimdir muhtar.
Çerkezköy’de, sanayinin kalbinin attığı bu hareketli şehirde muhtar olmak; sadece idari bir görev değil, tam anlamıyla bir gönül işidir. Çünkü burada her sokakta ayrı bir hikâye, her apartmanda başka bir ihtiyaç, her insanda farklı bir umut vardır.
Muhtar, işte bu hikâyelerin tam ortasındadır.
...
Bir elektrik direği yandığında, bir yol bozulduğunda, bir vatandaş yardım istediğinde, bir yaşlı “beni de dinle” dediğinde kapısı çalınan ilk kişidir muhtar.
O, devletin vatandaşa uzanan eli; mahallenin düzeni, huzuru ve vicdanıdır.
Çerkezköy gibi hızlı gelişen bir şehirde muhtarlık, büyük bir sorumluluk ister. Yeni yapılaşmalar, artan nüfus, farklı kültürlerden gelen binlerce insan…
İşte bu tablo içinde muhtar, bir yandan resmi görevlerini yürütürken bir yandan da sosyal dayanışmayı diri tutar. Çünkü bilir ki bir mahallede huzur varsa, o huzurun ardında görünmeyen bir emek vardır.
...
Çerkezköy’de muhtar olmak kolay değildir.
Günün her saati aranmak, herkesin derdine yetişmek, belediyeyle, kaymakamlıkla, kurumlarla iletişimi sağlamak, bazen çözüm bulmak, bazen de sadece sabırla dinlemek gerekir.
Ama Çerkezköy’ün muhtarları bu sorumluluğu bir yük değil, bir hizmet olarak görür.
Kimi zaman bir öğrencinin elinden tutarlar, kimi zaman yaşlı bir komşuya ilaç yetiştirirler. Kimi zaman bir sokağın sorununu çözerler, kimi zaman bir yetimin başını okşarlar. Onlar, görev tanımına sığmayan ama insan kalbine dokunan işler yaparlar.
...
Muhtarlar Günü, yılın kalan 364 gününde sessizce hizmet eden muhtarlarımızı hatırladığımız bir gündür.
Ama gerçek vefa, sadece kutlamakla değil, onların emeğini ve taleplerini her gün duyabilmekle olur.
Çerkezköy’ün huzuru, sokaklarının düzeni, mahallelerin birliği, muhtarların gayretiyle mümkündür.
Onlar, bu şehrin görünmeyen kahramanlarıdır. Kimi zaman bir abidir, kimi zaman bir abla, kimi zaman da bir evlat gibi…
Ez cümle;
Veliköy’den Kızılpınar’a, Fatih’ten Bağlık’a kadar her mahallede, Tekirdağ'ımızın hatta Türkiye'mizin her mahallesinde her köyünde; vatandaşın yanında, mahallesinin başında dimdik duran, dert dinleyen, çözüm arayan, gönül veren muhtarlarımız var olsun.
Emekleriyle, gayretleriyle, samimiyetleriyle bu şehrin huzuruna katkı sunan tüm muhtarlarımızın Muhtarlar Günü’nü yürekten kutluyorum.
Mahallenin kalbini diri tutan, halkın duasını hak eden tüm muhtarlarımıza selam ve saygıyla…