Ben memur bir ailenin çocuğuyum. 6 yaşında ailemin görevi nedeniyle Ankara’dan Bolu’ya taşındık. Gazetecilikle de yolum işte doğa harikası bu güzel şehirde kesişti.
Mahallemizin gençlerinden Allah rahmet eylesin Rujhat Avşar ağabey, Bolu’nun yerel televizyonu Köroğlu Tv’nin müdürüydü.
Hep ona özendim. Sağ olsun beni mesleği yapmaya teşvik etti. Çok değerli dostum, kardeşim DHA’nın şu an Ankara Haber Müdürü olan Ersin Ercan, benim DHA’nın kapısından içeri girmemi sağladı. O dönem Bolu Büro Şefi olan değerli meslek büyüğüm ve ağabeyim Oğuz Uçar’da DHA’da muhabir olmama onay verdi.
Böylelikle gazeteciliğe, milenyum çağının başında, 12 Kasım 1999 Düzce depreminin hemen ardından o dönem Doğan Haber Ajansı’nın (DHA) Bolu Bürosu’nda başladım.
Mesai mefhumu gözetmeksizin gece-gündüz haber peşinde koştum. Oğuz abi, emekli olduktan sonra yerine bendeki yeri her zaman çok farklı olan ağabeyim Mesut Çatak, Bolu Büro Şefi oldu. 2002 yılındaki vatani görevimin tamamladıktan sonra hayatımın dönüm noktası diyebileceğim günler başlamış oldu.
Bolu Büro’da bir süre daha görev yaptım. Ailem tayınını Ankara’ya isteyince bende Mesut ağabeyimin desteğiyle Ankara Büroda gece muhabiri olarak çalışmaya başladım. O kadar önemli ve aksiyonlu haberlere tanıklık ettim ki hala hatırladıkça heyecanlanıyorum.
Ankara benim mesleki kariyerimde hep dönüm noktası oldu. Yaptığım haberler genel merkezdeki müdürlerimin de dikkatini çekti. 24 yaşındayken eski Payitaht Edirne’ye tayin edildim. Burada Büro Şefim Lütfü Karakaş ağabeyimle birlikte 2006 ile 2013 yılları arasında Trakya ve balkan ülkeleriyle ilgili gelişmeleri haber yaparak kamuoyuna duyurmaya çalıştık.
2013 yılında ise birçok muhabirin hayali olan parlamento muhabirliği için Ankara büroya dönüş yaptım. 3 yıl süren parlamento, başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı muhabirliğinin ardından Trakya havası bizi geri çağırdı. Çerkezköy Haber Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Şaban Kardeş’in daveti üzerine Çerkezköy Haber Gazetesine geçiş yaptım ve Genel Yayın Yönetmeni olarak 1 yıl kadar çalıştım. 2017 yılında ise Mehmet Akif Aldoğan’ın o dönem Yazı İşeri Müdürü, şimdi ise imtiyaz sahibi olduğu Çerkezköy Bakış Gazetesi ile mesleğime devam ettim. Yollarımız 1 Şubat 2024 itibariyle ayrıldı ve kendi haber merkezimin kurulumu için düğmeye bastım.
Çerkezköy’de güzel dostluklar edindim. Birçok genç meslektaşımı yetiştirmenin haklı gururunu da yaşıyorum. Türkiye mozaiği olan ve 81 kentten vatandaşların kardeşçe yaşadığı Çerkezköy ve Kapaklı başta olmak üzere Tekirdağ ve Trakya genelindeki gelişmelere "Her an Tanık" olacağınız haber sitesi www.cerkezkoytanik.com.tr ‘yi geçtiğimiz hafta hayata geçirdik.
Mesleğimi bugüne kadar hep tarafsız haber anlayışımla sürdürdüğüm ve sürekli basın kartımla taçlandırdığım bir gazeteci olarak, sizlere söz veriyorum ki tarafsız olmaya devam edeceğim.
Yaklaşık 1 hafta olmasına rağmen değerli okurlarımız Tanık’a sahip çıktı. Okunma oranlarımız yeni kurulmamıza rağmen oldukça iyi bir seviyede. Daha da iyi olacak.
Köşe yazımı sonlandırırken, kurulum aşamasındaki destekleri için her an yanımda olan sevgili eşime, “Tanık” adının mimarı değerli kardeşim, TÜGVA Çerkezköy Temsilcisi ve Sancak Eğitim kurumları kurucusu Matematik öğretmeni Murat Karakan’a, logoyu tasarlayan kardeşim Emrah Cırıt’a ve “Her ana tanık” sloganının ortaya çıkmasında önerisini sunan Bahattin Çiçek’e ve destek veren herkese teşekkür ediyorum.
Bugün itibariyle GOP Mahallesi Sezer Sokak No: 24/B adresindeki ofisimde çalışmaya başladı. Dostları, okurlarımızı çay ve kahve içmeye beklerim.
Ahlaklı gazetecilik, gerçek gazetecilik, iyi gazetecilik ve herkes için gazetecilik yapmaya devam edeceğim. Herkese eşit mesafede olacağım.
Kalın sağlıcakla…