Çerkezköy

Dy. Elif Simay Meydan Er'den önemli uyarılar!

Sonbaharla birlikte düşen sıcaklıklar, sadece havayı değil metabolizmayı da yavaşlatıyor. İrmet Hospital’dan Diyetisyen Elif Simay Meydan Er, bu dönemde kilo kontrolü sağlamak, bağışıklığı güçlendirmek ve enerji seviyesini korumak için uygulanabilecek bilimsel ve doğal yöntemleri anlattı.

MEVSİMSEL BESLENME ALIŞKANLIKLARINI GÖZDEN GEÇİRİN

Dyt. Elif Simay Meydan Er’e göre sonbaharda metabolizmanın yavaşlaması oldukça doğal bir süreçtir. Bu dönemde vücut, kışa hazırlık için yağ depolamaya eğilimli hale gelir. Bu biyolojik eğilim nedeniyle beslenme alışkanlıklarının doğru şekilde planlanması kritik önem taşır. Mevsim sebzeleri olan balkabağı, ıspanak, pazı, brokoli gibi lif açısından zengin besinler tercih edilmelidir. Bu sebzeler hem sindirimi kolaylaştırır hem de tokluk süresini uzatarak gereksiz kalori alımını engeller. Elma, armut gibi posa içeriği yüksek meyveler de sonbahar sofralarının vazgeçilmezi olmalıdır. Dyt. Meydan Er, öğün atlamadan ve özellikle kahvaltıyı ihmal etmeden beslenmenin metabolizma hızını korumada önemli bir faktör olduğunu vurguluyor. Ayrıca her öğünde yeterli protein alımının, kas kütlesini koruyarak bazal metabolizma hızını desteklediğini ifade ediyor. Kurubaklagiller, yumurta, yoğurt gibi protein kaynakları günlük öğünlere dengeli biçimde yayılmalıdır. Tatlı krizlerinde ise rafine şekerli ürünler yerine tarçınlı elma gibi doğal tatlılar öneriliyor. Bu sayede kan şekeri dengelenirken metabolizmanın düşüşe geçmesi de önlenebilir. Kısacası, mevsimsel gıdaları doğru şekilde kullanmak, sonbaharda metabolizmayı aktif tutmanın ilk adımıdır.

SU TÜKETİMİNİ İHMAL ETMEYİN, BİTKİ ÇAYLARIYLA DESTEKLEYİN

Sonbahar aylarında havaların serinlemesiyle birlikte su içme isteği azalabilir. Ancak Dyt. Elif Simay Meydan Er, su tüketiminin metabolizma üzerindeki etkisini hafife almamak gerektiğini belirtiyor. Yeterli miktarda su içmek, vücut fonksiyonlarının sağlıklı işlemesini ve toksinlerin atılmasını sağlar. Günde en az 2-2.5 litre su tüketmek, metabolizmayı canlı tutmak için oldukça önemlidir. Ayrıca metabolizmayı destekleyen doğal bitki çayları da bu süreçte iyi bir yardımcı olabilir. Özellikle yeşil çay, beyaz çay, hibiscus gibi çaylar hem sindirimi destekler hem de yağ yakımını hızlandırabilir. Tarçın ve zencefil gibi baharatlarla hazırlanan içecekler ise kan şekerini dengeleyerek iştah kontrolüne yardımcı olur. Bu tür doğal desteklerle sonbaharda su tüketimi alışkanlık haline getirilebilir. Dyt. Meydan Er, sabahları aç karna bir bardak ılık limonlu su içmenin sindirim sistemini harekete geçirdiğini belirtiyor. Ayrıca gün içinde su içmeyi unutanlar için cep telefonlarına hatırlatıcı kurmak etkili bir yöntem olabilir. Yeterli su tüketimi sadece metabolizma değil, cilt sağlığı ve bağışıklık sistemi için de önem taşır. Sonuç olarak, su tüketimini artırmak ve bitkisel desteklerle bunu çeşitlendirmek, metabolizma hızlandırmada basit ama etkili bir adımdır.

DÜZENLİ UYKU VE FİZİKSEL AKTİVİTEYİ RUTİN HALİNE GETİRİN

Metabolizma üzerinde sadece beslenme değil, yaşam tarzı alışkanlıkları da doğrudan etkilidir. Dyt. Elif Simay Meydan Er, düzenli uykunun hormonal dengeyi sağlayarak metabolizmayı olumlu yönde etkilediğini vurguluyor. Özellikle gece 23:00 ile 03:00 arasındaki derin uyku evresi, vücudun yenilenmesi açısından büyük önem taşır. Bu saatlerde uyumak, kortizol hormonunun dengelenmesini sağlayarak kilo kontrolüne yardımcı olur. Aynı şekilde, hareketsizlik de metabolizmayı olumsuz etkileyen önemli bir faktördür. Günlük en az 30 dakika tempolu yürüyüş yapmak, metabolizma hızını ciddi oranda artırabilir. Egzersiz yapmak kas kütlesini koruyarak dinlenme halindeyken bile daha fazla kalori yakılmasını sağlar. Dyt. Meydan Er, masa başı çalışanlar için saat başı kısa hareket molaları önermektedir. Ayrıca yoga ve pilates gibi düşük tempolu aktiviteler de hem stresi azaltır hem metabolizmayı destekler. Uyku ve egzersizi birlikte düzenlemek, vücudu sonbahar yorgunluğundan kurtarıp enerjik tutar. Unutulmamalıdır ki, metabolizmanın canlı kalması için sadece ne yediğiniz değil, nasıl yaşadığınız da belirleyicidir. Bu yüzden sağlıklı bir yaşam tarzı, sonbahar aylarında metabolizmayı canlandırmanın anahtarıdır.

STRES YÖNETİMİ VE BAĞIRSAK SAĞLIĞINA ODAKLANIN

Stres, fark edilmeden metabolizma üzerinde ciddi yavaşlatıcı bir etkiye sahip olabilir. Dyt. Elif Simay Meydan Er, kronik stresin kortizol seviyelerini artırarak yağ depolanmasına neden olduğunu belirtiyor. Özellikle sonbahar gibi mevsim geçişlerinde ruh halinde yaşanan dalgalanmalar metabolizmayı da etkileyebilir. Bu yüzden stres yönetimi tekniklerinin öğrenilmesi ve günlük yaşama entegre edilmesi önemlidir. Nefes egzersizleri, meditasyon ve doğa yürüyüşleri bu süreçte yardımcı olabilir. Aynı zamanda bağırsak sağlığı da metabolizmanın hızıyla doğrudan ilişkilidir. Probiyotik açısından zengin besinler (örneğin kefir, yoğurt, turşu, tarhana) sindirim sistemini desteklerken metabolizmayı da aktif tutar. Dyt. Meydan Er, sabah kahvaltılarına probiyotik bir içecek eklemenin bağırsak florasını dengelemede faydalı olacağını ifade ediyor. Lif tüketimi artırılarak sindirim süreci kolaylaştırılabilir ve bu da metabolizma hızını artırır. Stres düzeyi azaldıkça ve bağırsaklar düzenli çalıştıkça, vücut enerjisini daha verimli kullanmaya başlar. Sonbahar döneminde içsel dengeyi kurmak, beden sağlığını da olumlu yönde etkiler. Dolayısıyla hem zihinsel hem de fiziksel sağlığa bütüncül yaklaşmak, metabolizma üzerinde en kalıcı etkiyi sağlar.